İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Okullarımızın döner sermayelerini güçlendirecek ve onları birer Ar-Ge ve üretim merkezi gibi konumlayacak iş birlikleri oluşturuyoruz." dedi
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı'yla yaptıkları Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü" kapsamında halihazırda İstanbul’daki 39 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile 5 Güzel Sanatlar Lisesi’ni İSO olarak yönettiklerini belirterek, "Okullarımızın döner sermayelerini güçlendirecek ve onları birer Ar-Ge ve üretim merkezi gibi konumlayacak iş birlikleri oluşturuyoruz." dedi.
Bahçıvan, İSO olarak yönetimini sürdürdükleri meslek liselerinin faaliyetlerine ve gelecek dönem planlarına ilişkin açıklama yaptı.
Ülke sanayisinin katma değerli üretime geçmesi ve yüksek teknoloji alanlarına yönelebilmesi için nitelikli meslek lisesi mezunlarına ihtiyaç duyduklarını anlatan Bahçıvan, meslek liselerinin öğrencilerinin sanayinin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelik ve donanımda yetiştirmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Geçen yıl lise tercihlerinin yapıldığı dönemde öğrenci ve velilere "Gelecek Meslek Liselerinde" diyerek çağrıda bulunduklarını aktaran Bahçıvan, "Meslek liselerine olan ilginin arttığını görüyoruz. Meslek liselerimizle yaptığımız iş birliğinin sonuçlarını bu derece yoğun bir ilgiyle görmek bizleri geleceğe dair umutlandırıyor. Bu ilgi devam ettiği sürece sanayicilerimizin de gelecek dönemlerde bu okullarımıza olan ilgi ve desteği artarak devam edecektir. Sanayicilerin bu noktada motive olması da öğrencilerimize sanayide nitelikli ve sürdürülebilir istihdamın kapılarını açacaktır." ifadelerini kullandı.
"Sanayicimizi meslek liselerinin yönetimlerine dahil etmeye çalışıyoruz"
Bahçıvan, meslek lisesi mezunlarına olan bakışı kökten değiştirecek şekilde bir dönüşüm süreci başlattıklarını ifade ederek, meslek lisesi mezunlarını "ara eleman" değil, "aranan eleman" seviyesine getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Sanayicinin nitelikli teknisyen ihtiyacının hemen her sektörde görüldüğünü belirten Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Özellikle spesifik teknik bilgi gerektiren kaynakçılık gibi alanlarda bu ihtiyaç daha yoğun göze çarpıyor. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı'mızın da belirlediği öncelikli alanlara yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Burada temel amacımız, sanayicimizi ihtiyaç duyduğu nitelikli teknisyeni, bir diğer deyişle 'aranan eleman'ı yetiştirmek. Bu konuyla ilgili olarak ihtiyaç duyulması halinde farklı farklı tematik alan ve konularda da buna benzer çalışmalar yapacağımızı ifade etmek isterim. Bunun için de sanayicimizi son yıllarda meslek liselerinin yönetimlerine, beceri eğitim/staj programlarına ve müfredatlarına dahil etmeye ve çözümün parçası olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü kalıcı ve uzun vadeli çözüm, sanayi-okul iş birliğinin güçlenmesinden geçiyor."
"Okul yöneticilerine yönelik yönetici geliştirme programları tasarlayıp hayata geçirdik"
Bahçıvan, Millî Eğitim Bakanlığı ile 25 Ocak 2019'dan bu yana yürüttükleri "Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü" ile ülke tarihinde daha önce görülmemiş bir mesleki eğitim hareketine imza attıklarını belirterek, proje kapsamında meslek liselerine nitelikli ve hevesli öğrencileri çekmek, onları okullarda istihdam odaklı bir şekilde yetiştirmek ve sanayide, kendi alanlarında, iyi şartlarda, sürdürülebilir bir şekilde istihdam edilmelerini sağlamak istediklerini söyledi.
Bahçıvan "Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü"ne ilişkin şu bilgileri verdi:
"Proje kapsamında halihazırda İstanbul’daki 39 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile 5 Güzel Sanatlar Lisesi’ni İstanbul Sanayi Odası’nın çeşitli sektörlerdeki 100’ü aşkın meslek komitesi sanayicimiz ile birlikte yönetiyoruz.
Bu kapsamda, iki yılı aşkın bir süredir meslek lisesi öğrencilerine işletmelerde gerçek üretim ortamlarında beceri eğitimi ve staj imkanları sağlanması, alan öğretmenlerine hizmet içi ve işbaşı eğitimlerinin verilmesi, çerçeve öğretim programlarının güncellenmesi, okulların proje odaklı üretim yapmaları ve başarılı projelerin desteklenmesi gibi konularda çalışmalar yapıyoruz.
Mesleki Eğitim İş Birliği projemiz kapsamında bugüne kadar okul yöneticilerine yönelik yönetici geliştirme programları tasarlayıp hayata geçirdik, meslek lisesi öğretmenlerine sanayideki yeni uygulamaları görebilecekleri teknik eğitimler sunduk, meslek lisesi öğrencilerimize en nitelikli sanayi firmalarımızda istihdam, staj/beceri eğitimi ve teknik inceleme ziyareti imkanı sağladık, öğrencilerin ilgisini çeken dijital dönüşüm ve yeni teknoloji trendleri gibi konularda eğitim atölyeleri düzenledik. Okullarımızın döner sermayelerini güçlendirecek ve onları birer Ar-Ge ve üretim merkezi gibi konumlayacak iş birlikleri oluşturuyoruz."
Mesleki ve Teknik Eğitim Mükemmeliyet Merkezi hazırlığı
Bahçıvan, tüm bu çalışmalarla eşzamanlı olarak mesleki eğitimde Türkiye’de bir ilk olacak nitelikte bir Mesleki ve Teknik Eğitim Mükemmeliyet Merkezi’nin de fizibilite çalışmasını yaptıklarını belirterek, "Bu merkezle amacımız, mesleki ve teknik eğitimin sosyal statüsünü güçlendirmek, niteliğini artırmak, eğitim-sektör ilişkisini güçlendirerek bölgenin beşeri ve kurumsal kapasitesini geliştirmek. İstanbul’da bulunan 300’ün üzerinde meslek lisesinin yönetici, öğretmen ve öğrencilerine yönelik eğitimlerin de tasarlanacağı bu merkez aynı zamanda mesleki eğitim alanında bir bilgi üretim merkezi işlevi de görecek." diye konuştu.
"Hayat boyu öğrenme bilincine sahip bir birey olmak ön plana çıkıyor"
Bahçıvan, meslek lisesi eğitimi gibi kıymetli bir eğitimden geçmiş ve bu dönem boyunca da iş tecrübesi kazanmış gençleri, meslekleri ile gurur duyacakları bir şekilde kendi öğrendikleri alanda iş ve meslek sahibi yapabilmek istediklerini belirterek, "Herhalde toplumumuz ve tek tek bireyler için bundan daha büyük bir hizmet olamaz diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Bahçıvan, şöyle devam etti:
"Bugün artık, ilgili, merak eden ve hayat boyu öğrenme bilincine sahip bir birey olmak, farklı kaynakları araştırarak teknolojik bilgi nerede ve nasıl kullanılıyor bunu bilmek, teknolojinin hayatı nasıl kolaylaştırdığına vakıf olmak gibi nitelikler ön plana çıkıyor. İş dünyasında bu bilgiyi kullanabilen, katma değeri yüksek işler yapabilen ve inovasyonla insanların hayatına değer katan insan olabilmek her şeyden önemli ve gençlerimizi bir adım ileriye taşıyacak olan da bu özellikler."