Mesleki eğitim yıllardan beri ülkemizin üzerinde en çok konuşulan, tartışılan bir eğitim türü oldu. Kendisinden beklentiler hep yüksek oldu, ancak sorunlarının çözümlerinin tespiti ve sistematik çözüm yaklaşımları hep eksik kaldı. Özellikle ‘katsayı uygulaması’ gibi tarihi müdahaleler mesleki eğitimi felç noktasına getirdi. Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) bu olumsuz müdahalenin etkilerini azaltmak için atmış olduğu adımlar, sorunu tama-men çözemedi. Çünkü katsayı müdahalesi, mesleki eğitime başarılı öğrencilerin yönelimini önemli ölçüde azalttı. Daha sonraki yıllarda, liseye geçişte tüm okullara sınavla öğrenci yerleştirme de, mesleki eğitime akademik olarak daha az başarılı öğrencilerin kümelenmesine yol açtı. Diğer taraftan mesleki eğitimin iyileştirilmesi ile ilgili çok önemli projeler gerçekleştirilmesine rağmen iş piyasasında mesleki eğitim mezunlarının özlük haklarını iyileştirecek yeterince düzenleme yapılamadı.
İstihdamda işbirliği
Tüm bu sorunlara rağmen MEB, özellikle 2023 Eğitim Vizyonu’nu açıkladıktan sonra mesleki eğitimi ve sorunlarını bir bütün olarak ele alarak sorunlarının çözümleri için de bütünsel yaklaştı. Özellikle sektörlerle kurduğu ve eğitim sürecinin tamamında ve sonrasında da istihdamda işbirliğini kapsayan ortak atılan adımlar adım adım tüm ülkeye yayıldı. Doğru adımlar kısa sürede meyve vermeye de başladı. Mesleki eğitime yerleşen öğrenci sayısı yüzde 17, mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptıran öğrenci sayısı yüzde 62 arttı. Başarılı öğrencilerin de mesleki eğitime yönelimi arttı. Mesleki eğitim ilk kez yüzde 1’lik dilimden öğrenci aldı. Artık akademik olarak başarılı öğrenciler de mesleki eğitimi tercih edebilir hale geldiler. MEB, mesleki eğitimde özellikle üretim kapasitesini artırmaya yoğun mesai harcadı. Gerekli düzenlemeler yapıldı ve bir yılda mesleki eğitim kurumlarında yapılan üretim yüzde 40 arttı. Bütün bu adımlar, mesleki eğitimdeki tüm sorunları çözmese de, çözüm yoluna girildiğini gösterdi ve mesleki eğitimin geleceğine ilişkin umutlar arttı.
Tüm ülkeler gibi ülkemiz de koronavirüs nedeniyle zorlu bir süreçten geçiyor. Bakanlık olarak bir taraftan bu süreçte uzaktan eğitimle ilgili sunduğumuz büyük ölçekli hizmeti kaliteyi de sürekli artırarak iyileştirirken diğer taraftan mesleki eğitimde bu süreçte temininde zorluk yaşayan ürünlerin üretimine odaklanarak farklı bir üretim hamlesi gerçekleştiriyoruz. Mesleki eğitim camiası ülkemizin sıkıntılı günlerinde tüm imkânlarını ülkesi ve devleti için geçmişte seferber ettiği gibi bugün de seferber ediyor. Bu nedenle bu yazıda mesleki eğitimde son bir ayda üretim hamlelerine kısaca değinilecektir.
Temizlik malzemesi üretimi
Bakanlık olarak koronavirüs önlemleri kapsamında tüm okulların hijyen, temizlik ve dezenfeksiyon çalışmalarını sürdürebilmek için meslek liselerinde üretime ağırlık verildi. 28 mesleki ve teknik Anadolu lisesinde üretim yapılırken tüm okulların ihtiyaçlarını karşılamak için bu sayıyı gerekli yatırımları yaparak 44 liseye çıkarttık. Şu anda mesleki ve teknik okullarımız, 81 ilde bulunan yaklaşık 54 bin okulun tüm temizlik malzemesi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kapasiteye ulaştılar. Bakanlık olarak okullarımızın ötesinde diğer kurumların ihtiyaçlarını da karşılayabilmek için temizlik malzemesi üreten okul sayısını Nisan ayında 100’e çıkartıyoruz. Gerekli yatırımları yaptık. Ayrıca okullarımızın hammadde ihtiyacını da Bakanlık olarak temin edip okullarımıza ulaştırıyoruz.
Ayda 2 milyon maske
Koronavirüs salgını nedeniyle son zamanlarda en fazla sıkıntısı çekilen ürün, tıbbî maske. Hem temini zor hem de fiyatlar sürekli artıyor. Bu konuda da Bakanlık olarak hızla adım attık. 21 ilde 37 meslek lisesinde tıbbî/cerrahi maske üretilmesi için gerekli yatırımları yaptık ve ilk maskeler üretilmeye başlandı. Çok kısa sürede 200 bin maske üretildi ve öncelikli olarak sağlık çalışanlarına ulaştırıldı. Ayda 2 milyon maske üretebilecek kapasiteyi oluşturduk. Diğer taraftan N95 standardında maske üretmek için yedi ili seçtik. Üretimler planlandığı gibi ilerliyor. Okullarımız taleplere yetişebilmek için sürekli çalışıyorlar.
Bu süreçte hijyenin öneminden dolayı tek kullanımlık ürünlere talep yükseldi. Bu konuda da Bakanlık olarak mesleki eğitime yatırım yaparak özellik-le sağlık çalışanları için tek kullanımlık önlük, tulum gibi ürünleri üretmeye başladık. Üretimler hemen hemen tüm illerimizde yoğun bir şekilde devam ediyor. Diğer taraftan İstanbul’da seçtiğimiz pilot okullarımızda tek kullanımlık çatal, bıçak gibi ürünleri de üretmeye başladık.
Özellikle sağlık çalışanları için önemli olan yüz koruyucu siperlerin üretiminde sıkıntıların çözümüne katkı sunmak için yüz koruyucu siperlerin üretimine başladık. AR-GE çalışmaları tamamlandı. Meslek liselerimizde ayda 50 bin yüz koruyucu siper üretilebilecek. Yüz koruyucu siperler 3-D (üç boyutlu) yazıcılar kullanılarak üretiliyor. Bakanlık olarak meslek liselerimizde 3-D yazıcı da üretebiliyoruz.
Ücretsiz veriliyor
Bakanlık olarak bir taraftan piyasanın ihtiyaçlarını güvenilir bir şekilde karşılamaya çalışırken diğer taraftan yeni bir sosyal hizmet projesini de devreye soktuk. Bakanlığımız ‘Meslek Lisesi Öğrencileri Ailelerimizle Buluşuyor’ projesini yıllardan beri öğrenci ve öğretmenleri ile birlikte başarılı bir şekilde uyguluyordu. Örneğin 2018-2019 eğitim-öğretim yılında bu proje kapsamında 81 ilde bin 889 okul yer aldı ve 13 bin 217 öğretmen ve 39 bin 197 öğrencisi projeye katılarak yaklaşık 54 bin aileye destek oldu. Proje kapsamında okulun bulunduğu mahallede ihtiyaç sahibi, yaşlı ve bakıma muhtaç ailelerimizin evlerinin küçük bakım ve onarımları, boya-badana, mobilya tamiri, evlerinde bulunan kullanılamaz veya eskimiş durumdaki eşyalarının tamir ya da değişim gerektiren küçük onarımları yapıldı. Ayrıca hasta ve kişisel bakıma ihtiyacı olan yaşlılara bakım ve temizlik hizmeti, kişisel bakım ve hayatlarını kolaylaştırıcı yardımlar yapılmıştı.
Bakanlık olarak bu süreçte bu projenin kapsamını değiştirdik. Üretilen temizlik ve dezenfektan malzemelerini ve cerrahi maskeleri, yaşlı ve bakıma muhtaç ailelere 81 ilde Valiliklerimizin koordinasyonuyla ücretsiz ulaştırıyoruz. Ayrıca ürettiğimiz yüz koruyucu siperleri de Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonu ile sağlık çalışanlarımıza ücretsiz ulaştırıyoruz.
Mütevazı bir katkı
Sonuç olarak MEB, bu süreci tüm imkânlarını seferber ederek başarılı bir şekilde yürütürken mesleki eğitimin üretim kapasitesini devreye sokarak ülkemizin şu anda ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretilmesinde de kendi ölçeğinde mütevazı katkı sunuyor. Böylece, mesleki ve teknik Anadolu liselerimiz, ülkenin acil ihtiyaçları için seferber olup topluma destek olurken katsayı müdahalesi ve “tercih edilmeyen okul türü” gibi etiketlemelerin gölge-sinden çıkıp gittikçe aslî işlevlerine kavuşmakta ve normalleşmektedirler. Amacımız, mesleki ve teknik eğitim okullarını, tarihsel bagajlarından kurtarıp, üretim zinciriyle sahici bir şekilde ilişkisini kurmak ve toplum nezdinde daha saygın bir konuma kavuşturmaktır. Mesleki eğitimde görevli tüm öğretmenlerimiz ve fedakâr öğrencilerimiz ürün çeşitliliğini artırabilmek için şu anda her yerde sürekli AR-GE çalışmaları yapıyorlar. Bakanlığımızın diğer tüm birimleri her türlü desteği veriyor. Üretimin çeşitlendirilmesi ve ürünlerin piyasa sürülmesine ek olarak, hem başarılı öğrencileri mesleki eğitime çekme hem de tüm mezunların alanlarında istihdamını artırmaya yönelik çabaların sürdürülmesi elzemdir.