Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin ürettiği ayakkabılar ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürüyor.
TASEV tarafından 2002 yılında kurulan Küçükçekmece'deki Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ayakkabı ve saraciye teknolojisi alanında faaliyet göstererek hem üniversiteye hem de sektöre yönelik eğitim veriyor.
Kollarına "altın bilezik" takmak isteyen gençlere teorik eğitimin yanı sıra atölyelerde ayakkabı üretme imkanı da sağlayan lisede öğrenciler, 9. sınıfta teorik eğitim, 10. sınıfta genel ayakkabıcılık eğitimi, 11. ve 12. sınıflarda "ayakkabı modelistliği" ve "ayakkabı üretimi" dallarında uzmanlık eğitimi alma imkanı kazanıyor.
Yenilenen imalat ve tasarım atölyeleriyle sektördeki ayakkabı firmalarını aratmayan lise, yıl içerisinde ürettiği bin 500 ila 2 bin civarında ayakkabıyı ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Türkiye'de ve dünyada ayakkabı sektörünü geliştiren ve yönlendirebilen, girişimci, yenilikçi ve bilgi toplumuyla entegre olan öğrencilerin yetiştirildiği bir eğitim kurumu olma vizyonuna sahip lise, öğrencilerini ayakkabı sektörünün ihtiyaçlarına uygun ulusal ve uluslararası düzeyde kabul gören ayakkabılar tasarlayabilen, üretebilen, girişimci ruhuna sahip, insan sağlığına ve çevreye duyarlı, yenilikçi, nitelikli teknik eleman olarak yetiştirmek ve alanında yüksek öğrenime hazırlamak misyonuyla hareket ediyor.
Ayrıca bünyesinde barındırdığı 100 öğrenci kapasiteli pansiyonuyla ulusal bir okul olma niteliği taşıyan lise, Türkiye'nin dört bir yanından kendilerini tercih edecek öğrencilerine kucak açmayı bekliyor.
Üretilen ayakkabılar ihtiyaç sahiplerini buluyor
Lise Müdürü Vural Bayazıt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Okul-Sanayi İş Birliği" projesinde yer alan ve tematik eğitim modeline sahip okulun, Türkiye'deki saraciye ve ayakkabı teknolojisi bulunan tek okul olduğunu söyledi.
Bayazıt, ayakkabı ve saraciye bölümünde okuyan bir öğrencinin mezun olana dek ayakkabının yapılışına dair hem teorik hem de makine başında pratik bilgileri usta öğreticiler tarafından aldıklarını kaydetti. Bölümün "ayakkabı üretimi", "ayakkabı modelistliği", "saraciye üretimi" ve "saraciye modelistliği" şeklinde 4 dala ayrıldığını aktaran Bayazıt, okulda yalnızca ayakkabı dallarında eğitim görülse de saraciyeyle ilgili müfredattaki bilgilerin de öğrencilere verildiğini anlattı.
Öğrencilerin klasik erkek ayakkabısı başta olmak üzere kadın ve çocuk ayakkabıları ürettiklerini ve bunların tümünü ihtiyaç sahiplerine bağışladıklarını belirten Bayazıt, "Vakfımızın 'Hayır Ayakkabısı' isimli projesi var. Bu projede öğrencilerimizin profesyonel olarak üretmeyi öğrendikleri ayakkabıları vakfa teslim ediyoruz. Onlar da ayakkabı ihtiyacı olan kişileri tespit ederek ayakkabıları dağıtıyor. Ayrıca Anadolu'nun çeşitli köylerinden, ilçelerinden öğretmenlerimize ulaşarak ihtiyaçlarını bildiren vatandaşlarımız oluyor. Biz de elimizdeki ayakkabılardan imkanlar ölçüsünde bütün posta masraflarını da karşılayarak gönderiyoruz. 2015 yılında yenilenen atölyelerimizde yılda yaklaşık bin 500 ila 2 bin ayakkabı üreterek ihtiyaç sahiplerine bağışlıyoruz." diye konuştu.
"Mezunlar zorluk çekmeden iş bulabilirler"
Vural Bayazıt, öğrencilerin 9. sınıfta teorik bilgi aldıklarını, 10. sınıfta ayakkabıyla ilgili temel bilgileri öğrendiklerini ve bazen atölyelerde uygulama çalışmaları yaptıklarını, 11. sınıfta artık alanla ilgili yeterli bilgiye sahip oldukları için daha profesyonel atölyelerde eğitim gördüklerini ve artık ayakkabıyı üretecek hale geldiklerini aktardı. Bayazıt, 12. sınıfta ise öğrencilerin işletmede beceri eğitimi diye bilinen fabrika stajlarını yaparak, haftanın 3 günü okulda, 2 günü de sektörde çalışma imkanı bulduklarını anlattı.
Lise sınavına hazırlanan öğrencilerin TASEV Ayakkabı ve Saraciye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni neden seçmeleri gerektiğine dair Bayazıt, şunları söyledi:
"Alanımız yüzde 100 iş garantili. Mezunlar bu sektörde çalışmak isterlerse zorluk çekmeden iş bulabilirler çünkü Türkiye'de ayakkabı alanı son yıllarda çok gelişti. Ayakkabı firmalarının birçoğu İstanbul'da. Okulumuzun yakın çevresinde de irili ufaklı firmalar var. Ayrıca ayakkabının temel giyim ihtiyaçlarından olması dolayısıyla insanoğlu var olduğu sürece ayakkabıcılık devam edecek bir meslek.
Okulumuzun en güçlü yönlerinden biri de 100 kişilik tam teşekküllü yatılı pansiyonunun olması. Öğrencilerimiz bir dönem boyunca evlerine gitme gereği duymadan bütün ihtiyaçlarını burada karşılayabilirler. Bu nedenle okulumuzu Türkiye'deki tüm öğrencilere tavsiye ediyoruz. Yurtlarımız yatılı burs hakkı kazanan öğrenciler için ücretsiz. Lise 1'den itibaren il dışından gelip bu okula kayıt olan öğrenciler, ücretsiz olarak yurdun bütün imkanlarından yararlanıyorlar."
"Buradaki teknolojik altyapıyı gören çocuk bölüme çabuk alışıyor"
Lisenin atölyelerinden sorumlu Alan Şefi Yusuf Koç, öğrencilerin not durumlarına göre sektörden gelen talebe bakılarak ayakkabı modelistliği ve üretimi dallarına yönlendirildiğini söyledi.
Model grubunun tasarım, bilgisayarla model çizme, ıstampa çıkarma ve temel çizim becerileri eğitimi aldığını belirten Koç, üretim grubunun da elde, preste ve bilgisayarda kesim gibi temel kesim becerilerini kullanarak sayayı modele göre diktiklerini anlattı. Daha sonra imalat atölyesinde montajı yapılan ayakkabıların boyasının, cilasının ve kalite kontrolünün gerçekleştirildiğini aktaran Koç, son aşamada ayakkabıların kutulanarak ihtiyaç sahiplerine gönderilmeye hazır hale getirildiğini kaydetti.
Koç, ayakkabıların hayır amaçlı dağıtıldığını anımsatarak, "Vakfımız bize bütün malzemeleri veriyor, biz de ayakkabıyı oluşturuyoruz ve onlara teslim ediyoruz. Onlar da taleplere göre gerekli yerlere dağıtıyorlar. Öte yandan projeler ve yarışmalar kapsamında da ayakkabı üretiyoruz. Bu ayakkabıları yılda 4 defa ayakkabı ve yan sanayi fuarlarındaki stantlarımızda sergiliyoruz." dedi.
Her öğrencinin günde en az 1 ayakkabı ürettiğini belirten Koç, günde ortalama 25 çift ayakkabı yapıldığına işaret etti. Okulun atölyelerinde bir ayakkabı fabrikasında olması gereken makinelerin bulunduğunu dile getiren Koç, "Ar-Ge bölümümüzdeki ayak tarayıcımızda ise ayaklarında rahatsızlık olanların ayaklarını birebir tarayarak onlara uygun ortopedik kalıp üretiyoruz. Buradaki tüm makinelerin yüzde 80'i sektörden gelen makineler. Sektörün desteğiyle bu işi götürüyoruz." bilgisini verdi.
Yusuf Koç, okulu tercih etmek isteyen öğrencilere seslenerek, "Önemli olan buraya istekli gelmeleri. Piyasadaki ya da kamudaki 'Ayakkabıcı mı?' görüşünden ziyade çocuk buraya geldiğinde teknolojik altyapıyı gördüğü zaman bölüme daha çabuk alışıyor. Biz ilk mezunlarımızı 2006'da verdik ve bugüne dek bin 200'e yakın öğrenciyi mezun ettik. Mezun ettikten sonra da 'Diplomayı verdik, güle güle.' demiyoruz. Yaklaşık bin öğrencimizle irtibat halindeyiz. Sektörden bize iş talebinde bulunulduğunda bunu öğrencilerimizle paylaşarak onlara öneride bulunuyor ve iş imkanı sunuyoruz. Mezunlarımızla hiçbir zaman bağımızı koparmıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ayakkabı modelistliği 12. sınıf öğrencisi Emirhan Diri ise ürettikleri ayakkabılarla insanların ihtiyaçlarını giderebildikleri için mutlu olduğunu söyledi.
Dede ve baba mesleği olan ayakkabıcılığı tüm ayrıntılarıyla öğrenebilmek amacıyla bu okulu tercih ettiğini belirten Diri, okulun kendisine bu konuda büyük katkıları olduğunu ve mezuniyetinden sonra da öğrendiği mesleği yapmak istediğini sözlerine ekledi.