Milli Eğitim Bakanlığı, devamsızlık ve okul terklerini tetikleme potansiyeli olan okul ortamlarını iyileştirmeye yönelik önemli bir projeyi hayata geçiriyor.
Mesleki eğitim iş piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını sağlayarak ekonomik kalkınmaya önemli katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda ülkelerde genç işsizliğin azaltılmasında da çok önemli bir enstrüman olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, mesleki eğitim akademik olarak görece başarısız gençlerin de bir şekilde beceri kazanarak iş piyasasına geçişlerine destek olabildiği için toplumsal entegrasyonda da önemli katkı sunabilme potansiyeline sahiptir.
Tüm bu avantajlarına rağmen mesleki eğitimin, diğer okul türlerine göre, okula devamsızlık ve okul terkleri açısından daha fazla zorlukları var.
Motivasyonları düşük
Bu durumun temel sebebi, öğrencilerin temel becerilerinde eksiklikler olması ve motivasyonlarının düşük olmasıdır. Tüm ülkeler, mesleki eğitimdeki devamsızlık ve erken terk oranlarını düşürebilmek için çaba sarf etmektedir.
Okulun erken terkedilmesi, bir şekilde eğitimle tekrar buluşturulmadıklarında bu gençler için işsizlik, fakirlik veya sosyal dışlanma gibi çok sayıda riski barındırmaktadır.
Bu kapsamda okulun erken terkedilmesi sadece mesleki eğitimin değil tüm eğitim sisteminin mücadele etmesi gereken temel sorunlardan birisini oluşturmaktadır. Ülkelerin eğitim sistemlerinin performansını değerlendirmede de önemli bir gösterge olarak kullanılmaktadır. Örneğin, Avrupa Birliği (AB) 2000 yılında Lizbon Stratejisi’nde erken okul terklerine özel bir öncelik vererek 2020 yılına kadar 18-24 yaş aralığındaki gençlerin okul terk oranlarını AB ülkelerinde yüzde 10’un altına düşürmeyi bir hedef olarak koyduğu bilinmektedir.
Devamsızlık yüksek
Ülkemizde de mesleki eğitimde diğer okul türlerine göre devamsızlık ve terk oranlarının görece yüksekliği dikkat çekmektedir. Özellikle katsayı ve TEOG uygulamaları akademik ve temel becerileri görece düşük öğrencilerin meslek liselerinde kümelenmeye yol açması bu durumu daha fazla olumsuz etkilemiştir.
Dezavantajlı öğrencilerin eğitim ortamları da dezavantaja dönüşmüş, yükseköğretime erişim imkânlarının sınırlılığı ve iş piyasasındaki çalışma koşulları da öğrencilerin diğer bireysel sorunları ile bir araya gelince bu okullarda devamsızlık ve terk oranlarının artmasına yol açmıştır. Bu oranların artması, mesleki eğitimin algısını olumsuz etkilemesinin ötesinde eğitimde ve işte olmayan genç nüfus oranını artırarak başka toplumsal sorunlara da yol açabilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) uzun zamandan beri eğitimde devamsızlık ve terk oranlarını azaltmak için çaba sarf etmektedir. MEB’in, özellikle, 2023 Eğitim Vizyonu’nu açıkladıktan sonra mesleki eğitimi güçlendirmeye yönelik atılımları iki yıl gibi kısa sürede mesleki eğitimin güçlenmesinde çok önemli mesafeler alınmasını sağlamıştır.
Çok önemli projeler
Kovid-19 salgını ile mücadele günlerinde güçlenen mesleki eğitimin üretim kapasitesini ne kadar hızla harekete geçirebildiğini ve toplumun ihtiyaç duyduğu ürünleri nasıl üretebildiğini topluma gösterebilmiştir. MEB, mesleki eğitimde gelinen noktayı sürekli daha ileriye taşımak ve mesleki eğitimde iş piyasasıyla birlikte kaliteyi sürekli artırabilmek için çok sayıda önemli projeyi hayata geçirmeye devam etmektedir.
MEB, tam da bu noktada özellikle devamsızlık ve okul terklerini tetikleme potansiyeli olan okul ortamlarını iyileştirmeye yönelik çok önemli bir projeyi hayata geçirmektedir. ‘Mesleki Eğitim’de 1000 Okul Projesi’, özellikle dezavantajlı koşullara sahip 1000 mesleki ve teknik Anadolu Lisesinin imkânlarını artırmayı ve daha fazla desteklemeyi odağına koyan bir projedir. Bu proje kapsamında mesleki ortaöğretimde akademik başarı, devamsızlık, okul terk, disiplin suçları, eğitim ortamları gibi çok sayıda göstergede daha dezavantajlı durumda olan 81 ilde 1000 meslek lisesi belirlenmiş ve bu okulların ortam ve imkânlarını sürekli iyileştirmeye yönelik çok önemli proje başlatılmıştır.
İyileştirme olacak
Bu kapsamda, bu okulların tamamında kütüphane, tasarım ve beceri atölyeleri kurulacak, eğitim ortamlarında iyileştirme sağlanacak ve kültür-sanat ve spor ortamları oluşturulacaktır. Kültür, sanat ve spora yönelik ulusal ve uluslararası etkinliklere bu okul öğrencilerinin katılımlarında pozitif ayrımcılık yapılacaktır. Diğer taraftan bu okullara yönelik Bakanlığımız Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini yoğunlaştıracaktır.
Mesleki eğitimde öğrencilerin temel eğitimden temel beceri eksikliklerini bir şekilde telafi edemeden meslek liselerine geldikleri bilinmektedir. Mesleki ortaöğretim öğrencilerinin PISA araştırmalarında Türkçe, matematik ve fen okuryazarlıklarında diğer lise türlerine göre oldukça düşük performans gösterdikleri yıllardan beri bilinmektedir. Bu durum, ülkemizde okullar arası başarı farkının büyüklüğü olarak karşımıza çıkan ve çözülmesi gereken temel eğitim sorunlarının başında bulunmaktadır. Bu proje kapsamında okullarımıza temel beceri eksikliklerini giderebilmek için ilave telafi eğitim programları düzenlenecek ve her türlü ilgili materyaller de sağlanacaktır. Böylece bu okuldaki öğrencilerin temel becerilerini iyileştirmek için ilave projeler hayata geçirilecektir.
Proje kapsamında okulların seçiminde göz önüne alınan kriterlerdeki değişim belirli aralıklarla sürekli ölçülecektir. Böylece projenin süreç analizi de yapılacaktır. Süreç analizi sonuçlarına göre projenin başarılı olması için projede değişiklikler de yapılabilecektir. Bu proje kapsamında kazanılacak deneyim eğitim sisteminin kronik sorunu olan okullar arası başarı farklarının azaltılması için de çok değerli bir birikim sağlayacaktır.
Sonuç olarak, MEB bir taraftan mesleki eğitimde eğitim-üretim-istihdam çevrimini güçlendirmek için geliştirip uyguladığı projelere çok önemli bir yenisini eklemektedir. Diğer ortaöğretim kurumlarına göre devamsızlık ve okul terk oranları yüksek olan ve akademik desteğe ihtiyacı olan okullarımızın eğitim ortamlarını hızla iyileştirmek ve bu okullardaki öğrencilerin eğitim, kültür, sanat ve spor imkânlarını güçlendirecek yeni bir projeye hayata geçmektedir. Bu proje, ölçeği dikkate alındığında eğitim sistemimizin temel sorunlarından birisi olan okullar arası başarı farklarını azaltmaya da önemli katkı sağlayacaktır.
Önemli toplumsal katkı
En önemlisi, eğitim ve fırsat eşitliği açısından da eğitim sistemimize pozitif katkı sunacaktır. Bu amaçla hem MEB’in hem de diğer kurum ve kuruluşların tüm imkânları kullanılarak bu okullara yönelik ciddi bir iyileştirme hamlesi başlatılacaktır. Böylece bir taraftan dezavantajlı liselere pozitif ayrımcılık uygulayarak liseler arasındaki farkı azaltacağı gibi, diğer taraftan mesleki eğitimde kaliteyi artırmaya katkı yapacaktır. Sonuçta ‘Mesleki Eğitimde 1.000 Okul Projesi’ eğitimde eşitliğin artırılması için çok önemli toplumsal bir katkı sunacaktır.
Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut ÖZER