Atatürk
    Haberler

MEB mesleki eğitimde yeni bir dönüşüme hazırlanıyor. 2020-2021 eğitim-öğretim yılından itibaren mesleki eğitimde akademik ve genel becerilere daha fazla ağırlık verilecek. Ayrıca eğitim verilen alan ve dallarda ciddi bir sadeleşme geliyor. Meslek lisesi öğrencileri dijital becerilerde sertifika programları ile desteklenecek. Meslekler arasında değişime izin verecek ve iş piyasasına adaptasyonu artıracak yeni bir mesleki eğitim geliyor. Bu dönüşümle iş piyasasının da yıllardan beri özlemini çektiği bir mesleki eğitim sistemi kurma yönünde ciddi bir adım atılıyor. Biz de bu dönüşümü mesleki eğitimden sorumlu MEB Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’e sorduk.

- Mesleki eğitimde son iki yılda önemli dönüşümler yaptınız, pozitif adımlar kovid-19 salgını ile mücadele günlerinde görünür oldu. Şimdi yeni bir adım daha atıyorsunuz...

Ülkemizde yıllardan beri mesleki eğitimin güçlendirilmesi ile hem kamu hem özel sektörler ve tüm paydaşlar arasında ciddi bir istek ve mutabakat vardı. Bu ciddi mutabakatı da yanımıza alarak tüm projelerimizi adım adım uygulama imkânımız oldu. Her adım attığımız alanda ciddi iyileşme sağlandı. Sektörlerin tamamı mesleki eğitim süreçlerine aktif katıldılar. Artık sektörlerle yeni projeler geliştiriyoruz. Bunu, kovid-19 salgını ile mücadele günlerinde çok net bir şekilde gördük. Güçlendirilmiş mesleki eğitimin neler başarabileceğine birlikte şahit olduk. Bundan sonra mesleki eğitimi yeni açılımlarla, desteklerle daha da güçlendirmeye devam etmeliyiz.

‘Öneriler aldık’

- Mesleki eğitim öğretim programında kapsamlı bir dönüşüme gidiyorsunuz. Dönüşüm için çıkış noktanız ne oldu?

Mesleki eğitim diğer eğitim türlerinden farklı olarak iş piyasasına, oradaki değişim ve dönüşümlere çok bağımlı. Dolayısıyla, iş piyasasından bağımsız tasarlanabilecek bir eğitim türü değil. İş piyasasındaki dönüşümlere çok hızlı cevap verebilmesi lazım. Mesleki eğitim ve iş piyasası taleplerini uyumlaştırmaya yönelik çalışmalarımızı yaklaşık iki yıldır sürdürüyorduk. İş piyasası ve sektörlerden eleştirilerini ve iyileştirmeye yönelik önerilerini aldık. Meslek okul yöneticilerimiz ve alan öğretmenlerimizin görüşlerini de aldık. Yıllardır bu konulara kafa yormuş, öneriler geliştirmiş insanlarımızın görüşlerinden de yararlandık. Dünyada mesleki eğitimde yaşanan dönüşümleri de yakından takip ettik. Tüm bu süreç sonunda ciddi bir dönüşüme yöneldik.

Geçiş yapılabilecek

- ATP ve AMP programlarında farklılıkları ne yaptınız?

İlk üç sene her iki program türünde aynı dersler alınacak. AMP programına yerleşen başarılı bir öğrenci son sınıfta akademik başarı kriterini sağlarsa ATP programına geçebilecek. ATP’deki bir öğrenci de AMP programına geçiş yapabilecek. Dolayısıyla programlar arasında esnek bir yapı oluşturuldu.

- Akademik derslerde artış oldu mu?

Evet. ATP programında 12. sınıfta öğrenciler ortak derslerin yanı sıra haftada 31 ders saati farklı akademik dersler alabilecekler. AMP programında ise öğrenciler 12. sınıfta ortak derslerin yanı sıra haftada 24 saat (3 gün) işletmelerde mesleki eğitim ile birlikte 7 ders saatinde de seçmeli meslek dersleri ve sertifika dersleri alabilecekler.

Ortak dersler azalmadı

- Lise birinci sınıfta diğer lise türleri ile ortak dersler azaldı mı?

Hayır. Tüm lise türlerindeki ortak derslerde bir azaltmaya gitmedik. Lise birinci sınıfa ilave meslek dersleri eklemiş olduk.

- Değişiklikler ne zaman uygulanacak?

Tüm süreç tamamlandı. 2020-2021 eğitim-öğretim yılından itibaren yeni program uygulamaya giriyor.

Adaptasyon güçlendirildi

- Dönüşümün arka planında hangi motivasyonlar rol oynadı?

Otomasyon ve yapay zekâ teknolojileri artık hayatın tüm alanına yayılıyor. Üretim ve hizmet sektörlerin de de yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Teknoloji çok hızlı değişiyor. Kısa sürelerde yaşanan dönüşümler iş piyasasında mesleki beceri setlerinde dinamik dönüşümleri beraberinde getiriyor. Yeni durum, mesleğe özgü beceri setlerini kazandırmaya ağırlık veren geleneksel mesleki eğitim sistemlerini zamanla yetersiz kılmaktadır. Bu şekilde mezun olanlar uzun vadede, mevcut işlerinin yeni becerilerine adapte olamadıkları ve ortaya çıkan beceri uyuşmazlıkları nedeniyle ya işsiz kalıyorlar ya da daha alt seviyelerde istihdam ediliyorlar. Bu durum, iş piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını karşılayamaması ve beceri uyumsuzluklarının artması risklerine yol açmaktadır. Dolayısıyla, yeni durumlara adaptasyonu güçlendiren akademik ve genel becerilere daha fazla ağırlık veren ve daha genel bir mesleki eğitim tasarımı yaptık. Bizim sahada paydaşlarımızdan aldığımız görüşler de bu doğrultudaydı. Bu yaklaşım dünyadaki yeni eğilimle de örtüşüyordu.

Alan ve dal sayısı azaltıldı

- Eğitim verilen alanlarda nasıl bir değişim var? Son durum nasıl şekillendi?

Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde halen iki program uygulanıyor: Anadolu Teknik Programı (ATP) ve Anadolu Meslek Programı (AMP). ATP programlarına sınavla öğrenci alınırken, AMP programlarına hem sınavla, hem de sınavsız yerleştirme yapılıyor. Liselerimizde 55 alan ve 203 dalda eğitim veriliyordu. Ortaöğretim seviyesine göre çok fazla ayrıntı vardı. Bazı dallar arasındaki farklar o kadar minimum seviyede idi ki ayrı dal olarak değerlendirilmesi anlamsızdı. İş piyasasındaki yeni koşulları ve mevcut programların farklılıklarını değerlendirilerek hem eğitim verilen alan sayısı hem de dal sayısı azaltıldı. Artık mesleki eğitimde 47 alan ve 109 dalda eğitim verilecek. İstihdam karşılığı olmayan dalları kaldırmanın ve eğitimi daha genel planlamanın, istihdam açısından da avantajları var. Mezunların daha geniş bir alanda istihdam edilme imkanına kavuşmuş oluyorlar.

‘Dijital becerilere ağırlık verilecek’

- Sertifika dersi ne demek? Yeni bir yaklaşım mı olacak mesleki eğitimde?

İş piyasasında istihdam imkânlarını artıracak yeni becerilere yönelik dersler ilave ettik. Dijital becerilere ağırlık verdik. Bu beceri artık iş piyasasının ve yaşamın vazgeçilmez becerisi haline geldi. Bu nedenle 11. ve 12. sınıflarda tüm alan ve dallarda dijital becerileri artırmaya yönelik dersler koyduk ve bu dersleri de ‘dijital beceriler sertifikası’ ile ilişkilendirdik. Bu derslerde programlama (blok tabanlı programlama, yapay zekâ, robotik, oyun programlama), dijital tasarım (hazır web sayfası oluşturma, animasyon hazırlama) ve sosyal medya (e-ticaret, dijital pazarlama, veri analizi ve grafikler) becerilerini kazandırmayı hedefliyoruz. Öğrencilerimizin dijital becerilerini artırmayı hedefleyen bu sertifikanın içeriğini sürekli güncelleyeceğiz ve mezunlarımızın iş piyasası koşullarına adaptasyonunu güçlendireceğiz.

Birinci sınıfta meslek dersleri

- Sektörlerden öğrencilerin meslek dersleri ile geç tanıştıkları ve bu nedenle okul terklerinin arttığı şikâyetleri vardı. Bu eleştiri dikkate alındı mı?

Paydaşlarımızla yapılan toplantılarda sıklıkla dile getiriliyordu. Bunun gereği olarak lise birinci sınıfa alanın özelliğine göre 2-3 meslek dersi koyduk. Bu derslerden biri daha önce mesleki gelişim dersi olarak tanımlanan ders. Yeni programda Mesleki Gelişim Atölyesi olarak isimlendirildi, tüm alanlarda ortak ders oldu. Temel yeterliliklerin “temel okuryazarlık”, “sosyoduygusal beceriler”, “üstbilişsel beceriler” olmak üzere üç ana tema altında kazandırılması hedeflendi. Ayrıca, Ahilik ve Meslek Etiği, İş Sağlığı ve Güvenliği, Teknoloji ve Endüstriyel Dönüşüm, Çevre Koruma, Girişimci Fikirler, İş Kurma ve Yürütme, Fikrî ve Sınai Mülkiyet Haklar olmak üzere 7 farklı öğrenme birimi ile ilişkilendirildi. Mesleki eğitimde fikri mülkiyetler alanında patent, faydalı model, tasarım ve marka çalışmaları artık bizim çok önemsediğimiz bir alan oldu. Bu alanla ilgili ilk adım bu ders ile sağlanmış olacak.