Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun katıldığı törenle "Spor Liseleri Ortak Yönetim Modeli Protokolü" imzalandı.
Törende yaptığı konuşmasına tüm liselerin sporla buluşmasında ve okul ortamlarının spor donatımlarının güçlendirilmesine verdiği katkılardan dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu'na teşekkür ederek başlayan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, imzalanan protokolle iki bakanlık arasındaki iş birliğinin farklı bir boyuta taşınacağını ifade etti.
Türkiye genelinde 72 ilde 92 spor lisesinde 23 binin üzerinde öğrencinin eğitim aldığına işaret eden Özer, "Bakanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında geçen yıl spor liselerinin çok daha güçlü hale getirilmesine ilişkin bir iş birliği başlatılmıştı. Bu çerçevede en önemli kazanım olan spor lisesi mezunlarına, 1. kademe antrenörlük (yardımcı antrenör) belgesi verilmesiyle ilgili çok önemli bir adım atıldı. Artık spor lisesi mezunlarımız, yardımcı antrenör belgesine sahip olarak sahaya çıkabilecekler." diye konuştu.
Bakan Özer, spor liselerine ilişkin yeni dönemdeki uygulamaya ilişkin şu bilgileri verdi: "Bugün spor liseleriyle ilgili mesleki eğitimde yaptığımız paradigma değişiminin aynısını spor liselerine adapte ediyoruz. Mesleki eğitimde, iş gücü piyasasının temsilcilerini eğitim süreçlerinin tamamında aktif olarak kullanmak üzere yeni bir iş birliği modeline geçiş yaptık. Artık sektörün temsilcileri ile birlikte mesleki eğitim programlarının güncellemesini birlikte yapıyoruz, öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz, öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini de sektörle birlikte planlıyoruz, başarılı öğrencilere burslar ve istihdamda öncelik sağlanıyor. Aynı yaklaşımı şimdi 72 ilde bulunan tüm spor liselerine adapte ediyoruz. Artık bundan sonra spor liselerini Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile birlikte yöneteceğiz, müdür atamalarından öğretmen atamalarına kadar mevcut müfredatın güncellenmesinden öğrencilerimizin uygulamalı eğitimlerini Gençlik ve Spor Bakanlığının tesislerinde almasına kadar. Mevcut spor liselerimizdeki tüm öğretmenlerimizin kişisel ve mesleki gelişimlerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte aktif olarak hareket edeceğiz. Sadece bununla kalmayacağız, spor lisesi öğrencilerimizin Gençlik ve Spor Bakanlığının düzenlediği veya himayesinde düzenlenen ulusal ve uluslararası aktivitelere aktif katılımı sağlanacak. Bu mesleki eğitimde nasıl bir paradigma değişimi yaşanmışsa hem Milli Eğitim Bakanlığının hem de Gençlik ve Spor Bakanlığının tüm müktesabatlarını bir araya getiren yeni bir paradigmaya adım atmış oluyoruz."
Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığının, Gençlik ve Spor Bakanlığına rağmen spor eğitimi vermeyeceğini, birlikte eğitim vereceğini belirterek, "Çünkü devlet tek, kurumlar tek ve bizim en kalıcı ve sürdürülebilir sermayemiz beşeri sermayemiz tek. Onun için mümkün olduğu kadar, farklı bakanlıklar, farklı kurumlar ve federasyonlarla birlikte ne kadar hareket edebilirsek gençlerimiz çok daha nitelikli eğitim alabilecekler, geleceğe çok daha umutlu şekilde bakabilecekler. Ülkemizin temsiliyeti anlamında sadece spor alanında değil tüm alanlarda iddia sahibi bir ülke olması bağlamında çok önemli kazanımlara sahip olabilecekler." diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte iş birliğinde yeni bir sayfa daha açtıklarını belirten Özer, "Artık yeni spor liselerini Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz belirlemeyeceğiz, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte istişare ederek nerede kurulacağına, hangi alt yapının güçlü olduğu yerde ihtiyaç olduğuna birlikte karar vereceğiz. Mümkün olduğu kadar, imkanlar elverdiği kadar Gençlik ve Spor Bakanlığının güçlü kompleks tesislerinin olduğu yerde, o tesislerin içerisinde spor liselerini kuracağız. Böylece kaynaklarımızı mükerrere yol açmadan çok verimli şekilde kullanabileceğiz. Çünkü Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yaptığı tesisler, zaten gençler için. Özellikle spor liselerinde eğitim alan tüm gençlerimizin o tesisleri aktif olarak kullanmalarını sağlamış olacağız. Bunun devamı olarak da bundan sonra 20 yeni spor lisesini Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile birlikte hizmete alacağız. 9 ilimizde spor lisesi yok, 20 yeni spor lisesinin de bu eğitime erişimi olmayan illerden başlayarak hizmete almayı planlıyoruz. 81 ilde en az bir spor lisesi olmak üzere 102 spor lisesine en kısa zamanda kavuşmuş olacağız. "
Bakan Özer, spor liseleri ortam yönetim modeli ile yeni açılacak spor liselerinin hayırlara vesile olmasını diledi.
"Yeni yönetim modeliyle güçlendirerek 20 ilimize yeni spor liselerini bu adım vesilesiyle kazandırıyoruz"
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise spor alanında yetenekli insan kaynağının yetişmesi konusunda, Millî Eğitim Bakanlığı ile devrim niteliğinde bir adımı attıklarını belirterek Kasapoğlu, "Bu protokolle her iki bakanlığın yetenek ve kurumsal kapasitesini birleştiriyoruz. Gerek şampiyon sporcuların yetişmesini destekleyecek, gerekse yetenekleri hiçbir zaman tesadüfe bırakmayacak bir çalışmanın adımıdır. Bu çalışmayla 72 ilimizde bulunan Spor Liselerini yeni bir boyuta taşıyoruz. Yeni yönetim modeliyle güçlendirerek 20 ilimize yeni spor liselerini bu adım vesilesiyle kazandırıyoruz." diye konuştu.
Sporcuların bu liselerde hem akademik eğitim alacağını hem de spor branşlarında kendilerini yetiştireceğini ifade eden Kasapoğlu, çalışmayla, Milli Eğitim Bakanlığının akademik yönüyle Gençlik ve Spor Bakanlığının spor alanındaki yetkinliğinin ortaya konulacağını dile getirdi. Bakan Kasapoğlu, ayrıca 81 ilde olağanüstü bir tesisleşme devrimi gerçekleştirdiklerini, spora erişimin arttığı için aktif spor yapan vatandaşların sayısının da arttığına işaret etti.
"Bu yıl 3 milyon 900 bin öğrencimizin taraması başladı"
Sporun, gençlerin hayatı üzerindeki ağırlığının arttığını vurgulayan Kasapoğlu, şunları kaydetti: "Toplam sporcu sayımız 200 binlerden 10 milyonun üzerine çıktı. Spor politikamız gerek kapsam, gerek derinlik, gerekse de meydana getirdiği fayda anlamında dünyaya örnek olacak bir ivmeyle gelişti. Bu yıl 3 milyon 900 bin öğrencimizin taraması başladı. Gençler, yeteneklerine göre branş eğilimlere göre yönlendiriliyor. Profesyonel sporcu adayı gençlerimiz, 6-7 yaşına geldiklerinde Sporcu Eğitim Merkezlerimize alınıyor. 13-14 yaşına geldiklerinde Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezlerimize dahil oluyorlar." Temel hedeflerinin, spor alanındaki yetenek ve nitelikli insan kaynağını artırmak olduğuna dikkati çeken Kasapoğlu, sporcuları desteklemeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından protokolü imzalayan Bakan Özer ve Kasapoğlu, programa katlan gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.